Boşanma sürecinde aldatma (zina), Türk Medeni Kanunu’na göre özel bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Eşlerden birinin aldatma nedeniyle boşanma davası açması durumunda, zarar gören taraf, manevi tazminat talebinde bulunabilir. Peki, aldatılan eş hangi durumlarda ve nasıl tazminat talep edebilir?
Zina Nedeniyle Boşanma ve Tazminat Hakkı
Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca zina, boşanma sebebi olarak kabul edilir. Aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında, aldatılan eş, maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu tazminatlar, aldatmanın taraf üzerinde yarattığı maddi kayıpları ve manevi üzüntüyü telafi etmeyi amaçlar.
- Maddi Tazminat: Aldatmanın, aldatılan eşin ekonomik durumunda bir zarara yol açması durumunda talep edilebilir. Örneğin, aldatma nedeniyle yaşanan maddi kayıplar, nafaka hakkının zedelenmesi veya ortak mal rejimi üzerindeki etkiler maddi tazminat kapsamına girer.
- Manevi Tazminat: Aldatma, eşin onurunu, itibarını ve duygusal dünyasını zedeleyebilir. Bu durumda, manevi tazminat talep edilebilir. Mahkeme, olayın ağırlığını, tarafların kusur oranını ve aldatılan eşin yaşadığı manevi zararı değerlendirerek bir karar verir.
Tazminat Talebinde Bulunma Şartları
- Aldatma Kanıtlanmalı: Aldatma iddiasının mahkemede somut delillerle ispatlanması gerekir. Mesajlaşmalar, fotoğraflar veya tanık beyanları gibi deliller, bu tür davalarda önemli rol oynar.
- Kusur Oranı Belirlenir: Tazminat talebinde bulunabilmek için aldatılan eşin, evlilik birliğinin sona ermesinde daha az kusurlu ya da tamamen kusursuz olması gerekir.
- Dava Süresi: Aldatma nedeniyle boşanma davası, aldatmanın öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her hâlükârda aldatma olayının üzerinden 5 yıl geçmeden açılmalıdır.
Sonuç
Eşin aldatması, boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı doğurabilir. Ancak bu süreçte delillerin toplanması, dava süresinin kaçırılmaması ve hak kaybı yaşamamak için uzman bir boşanma avukatından destek alınması önemlidir.