ALAN ADLARI VE MARKA UYUŞMAZLIKLARI

Alan adları, kullanıcılar tarafından kullanılan bir internet adresi niteliği taşır. Bu adres, telefon numaralarına benzer bir rakamdan oluşur. Bir internet kullanıcısı, bu numarayı bilgisayarında kullandığında bilgisayar, internet üzerinden bu numaraya, numaranın belirlediği internet sitesine bağlanır. Bununla birlikte bu numaranın anımsanmasını kolaylaştırmak amacıyla genellikle bu numaralar “alan adı” ile birlikte kullanılır. Dolayısıyla alan adı, bir internet sitesinin rakamların kombinasyonundan oluşan IP adresinin bir harf dizisi oluşturularak kelimelere dökülmesidir. Örneğin, Bahçeşehir Üniversitesinin IP adresi 54.76.24.136 rakamlarından oluşur ve alan adı www.bau.edu.tr şeklindedir.

Alan adı sistemi kâr amacı gütmeyen ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers/ İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) tarafından yürütülmektedir. ICANN, uluslararası düzeyde organize olmuş, İnternet Protokolü (IP) adresi alanı tahsisi, protokol tanıtıcı ataması, genel (gTLD) ve ülke kodu (ccTLD) Üst Düzey Alan İsmi sistemi yönetimi ve kök sunucu sistemi yönetimi işlevlerinden sorumlu kâr amacı gütmeyen bir kurumdur. Daha önce alınmamış bir alan adını tescil etmek isteyen bir kişi, ICANN tarafından akredite edilmiş herhangi bir tescil kuruluşundan bu alan adını kolaylıkla alabilir.

Tescillenmiş Markanın veya Benzerinin Başkası Tarafından Alan Adı Olarak Kullanılması:

SMK m. 7/2 gereğince marka tescilinden doğan haklar marka sahibine aittir ve markasının haksız olarak iltibas edilebilecek düzeyde veya birebir olarak başkası tarafından kullanılması halinde marka sahibinin bu fiilin önlenmesini talep etme hakkı vardır. Yukarıda da bahsedildiği gibi alan adı almak son derece kolay olduğu için tescillenmiş bir işaretin aynısı veya benzeri alan adı olarak başkası tarafından alınabilir.

Alan Adının Tescilli Marka ile Aynı veya Benzer Olan Mal ve Hizmetlerde Kullanılması:

Daha önce başkası tarafından TÜRKPATENT nezdinde tescillenmiş bir işaretin birebir aynısını, aynı mal ve hizmetleri sunmak için alan adı olarak kullanan kişi marka sahibinin tescilden doğan haklarını zedelemiş olur. Ancak alan adı olarak işaretin aynısı değil de benzeri kullanılıyorsa tescilli olan işaretle alan adının karıştırılma ihtimali olması gerekir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan, ilgili mal veya hizmetin hedef kitlesi olan ortalama bir tüketici nezdinde, herhangi bir nedenle iki markanın birbiri ile ilişkili olduğu veya iki markanın birbiri ile karıştırılabileceği yönünde genel bir algının oluşmasıdır. Bu hallerin gerçekleşmesi durumunda marka sahibi SMK m. 7/3-d çerçevesinde internet alan adının kullanılmasını engelleme hakkına sahiptir. Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi marka sahibi davacının, marka tescilli işaretinin davalı tarafından alan adı olarak kullanılması ve bu alan adını kullanarak davacıyla aynı hizmeti vermesi sebebiyle davalının bu eyleminin, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği yönündeki yerel mahkeme kararını onamıştır.

Alan Adının Tescilli Marka ile Farklı Mal ve Hizmetlerde Kullanılması:

Markanın aynısı olan bir işaretin, başka bir sektördeki bir firma tarafından alan adı olarak tescil edilip kullanılması durumunda marka farklı mal ve hizmetler için kullanılıyor demektir. Bu nedenle bir karıştırılma tehlikesinin varlığından söz edilemez. Burada ‘first come-first served’ ilkesi geçerli olacaktır. Bu durumda marka hukukuna dayanarak – tanınmış marka olmadıkça – alan adının kullanımına engel olunamaz. Ancak şartlar uygunsa, haksız rekabet hükümleri bu istisnayı içerebilir. Örnek olarak, ABD’de “Candyland Case” olarak bilinen bir davada, oyuncak firması Hasbro’nun tescilli markası olan Candyland ile aynı işarete sahip candyland.com alan adının porno firması Internet Entertainment Group Ltd tarafından alınması ve kullanılması üzerine Hasbro, ticari itibarının zedelendiğini ve marka değerinin düştüğünü iddia ederek dava açmış ve kazanmıştır.

Tescillenmiş Markayla Aynı veya Benzer Alan Adının Ticari Amaç Gütmeden Kullanılması:

Tescillenmiş bir markayla aynı veya benzer alan adının ticari amaç gütmeden kullanılması durumunda, SMK m. 7/3 hükmü gereğince marka sahibi bu kullanımın engellenmesini talep edemez. Marka sahibi, SMK m. 7/2 hükmü çerçevesinde kendi markasıyla aynı veya benzer işaretli kullanımları önleme hakkına sahip olsa da SMK m. 7/3 hükmünde alan adı kullanımı dahil olmak üzere belirli durumlar sayılmış ve bu durumlarda SMK m. 7/2 hükmünün uygulanmasını söz konusu işaretin ticaret alanında kullanılması şartına bağlamıştır. Örneğin, marka sahibi her ne kadar alan adının içinde ‘yurtiçi’ veya ‘yurtiçi kargo’ ibareleri geçse de herhangi bir markanın tanınmışlığından haksız yararlanma söz konusu olmadığı ve ticari amaç güdülmediği sebebiyle marka hakkına tecavüzün gerçekleşmediğine karar veren yerel mahkemenin kararını onamıştır.

Alan Adı Sahibinin Alan Adıyla Meşru Bağlantısının Olması Hali:

Sınai Mülkiyet Kanununda alan adından yalnızca SMK m. 7/3-d bendinde söz edilmiştir. Bu maddeyi incelediğimizde ise tescilli markayla aynı veya benzer işaretli alan adının SMK m. 7/2 gereğince engellenebilmesi için bu alan adını kullanan kişinin kullanıma ilişkin haklı veya meşru bağlantısı olmaması gerekir. Dolayısıyla alan adıyla sahibi arasında meşru bir bağlantı varsa, alan adıyla aynı işarete sahip TÜRKPATENT nezdinde tescilli bir markanın Marka Hukuku kapsamında bu alan adını engelletmesi mümkün değildir. Bu durumda haklı veya meşru menfaatin ne olabileceğini irdelemek gerekmektedir. Markanın aynı veya benzerinin internet alan adı olarak kullanımındaki meşru bağlantıya örnek olarak marka sahibi ile üçüncü kişi arasındaki bayilik, distribütörlük, acentelik, franchise alan – franchise veren gibi ticari ilişkilerin bulunması halleri gösterilebilir. Örneğin, web site içeriğinde marka sahibinin markasının kullanılmaması koşuluyla üçüncü kişinin tescilli ticaret unvanının alan adı olarak tescili de gösterilebilir.

Tanınmış Markanın Alan Adının Üçüncü Kişi Tarafından Alınması:

Tanınmış markanın kanunda bir tanımı olmadığı için markaların hangi sınırlar dahilinde tanınmış marka olabileceği doktrinde tartışmalıdır. Arkan ve Kayıhan’a göre markanın tanınmış olabilmesi için iş yaptığı mal veya hizmetlerle ilgisi olmayan kişilerce de markanın tanınıyor olması gerekir. Yasaman’a göre ise markanın tanınmış olması için ilgili çevrelerce biliniyor olması yeterlidir. Tanınmış markanın aynısı olan bir işaretin alan adı olarak tescil edilmesi genellikle tanınmış markanın bilinirliğinden ve güvenilirliğinden faydalanmak amacıyla kötü niyetle alınmaktadır. Bu duruma tam olarak Türk.e karşılığı olmamakla birlikte “cybersquatting” denilmektedir. Cybersquatting yapan kişiler internet kullanıcılarını yanıltmak amacıyla tanınmış markanın işaretini kullanarak farklı bir kombinasyonda alan adı alarak (tanınmış marka olan Apple’ın internet sitesi www.apple.com iken kötü niyetli bir kişinin www.apple.co alan adını alması) bunu tanınmış markaya satmak istemesi veya bu alan adını kullanarak phishing (yemleme) yöntemiyle internet kullanıcıların kişisel verilerini, kredi kartı bilgilerini ele geçirmesiyle bilinmektedir. Örneğin, WIPO’nun bir tahkim kararında tanınmış marka olan Turkcell’in işaretine benzer şekilde turk-cell.org alan adını alan ve içerik yüklemeyen bir kişi için Turkcell’i bilmeme ihtimali olmadığı, dolayısıyla alan adının kötü niyetle alındığına karar vererek alan adının Turkcell’e transfer edilmesine karar vermiştir.

Yorumlar kapatıldı.