Evlilik birliği sona erdiğinde, mal paylaşımı konusu taraflar arasında en çok tartışılan meselelerden biridir. Türk Medeni Kanunu’na göre, 2002 yılından sonra yapılan evliliklerde, yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır. Bu rejime göre, evlilik süresince edinilen mallar, eşlerin çalışıp çalışmamasına bakılmaksızın, ortak kabul edilir.
Çalışmayan Eşin Hakları
Eşlerden biri çalışmasa dahi, diğer eşin evlilik süresince edindiği mallar üzerinde hak sahibi olabilir. Örneğin, çalışmayan eşin ev işlerine katkısı, çocukların bakımı veya aile birliğine sağladığı destek, mal paylaşımında dikkate alınır. Bu durumda, çalışmayan eş, evlilik süresince edinilmiş malların yarısı üzerinde hak talep edebilir.
Kişisel Mallar Nelerdir?
Mal paylaşımında, yalnızca edinilmiş mallar dikkate alınır. Ancak bazı mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşım dışı bırakılır. Kişisel mallar şunlardır:
- Evlilikten önce sahip olunan mallar,
- Miras veya bağış yoluyla edinilen mallar,
- Kişisel kullanıma özgü eşyalar.
Örnek Durumlar
- Evlilik süresince alınan bir ev veya araba: Çalışmayan eş, bu mallar üzerinde hak iddia edebilir.
- Miras yoluyla alınan bir arsa: Bu, kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşım dışında kalır.
Sonuç
Boşanma durumunda çalışmayan eşin, evlilik süresince edinilen mallar üzerinde hakkı vardır. Bu durum 2002 deki kanun değişikliğiyle birlikte bu şekildedir. 2002 den önceki kanunda yasal mal rejimi mal ayrılığı olduğu için çalışmayan eşi hakkı yoktur. Bu sebeple evliliğin ne zamandan beri devam ettiği malın hangi tarihte edinildiği önemlidir. Bu sebeple mal paylaşımı sürecinde hukuki hakların doğru bir şekilde savunulabilmesi için bir avukata danışmak önemlidir.