Giriş
Düğünlerde takılan ziynet eşyaları ve paraların kime ait olduğu konusu, uzun yıllardır hem hukuki hem de toplumsal tartışmaların merkezinde yer almıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.04.2021 tarihli kararı (https://karararama.yargitay.gov.tr), bu konuda önemli bir dönüm noktası olmuş ve “Düğünde takılan takılar, hangi eşe takılırsa takılsın, kadına aittir” şeklinde bir ilkeyi benimsemişti. Ancak, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2024 yılında aldığı yeni bir kararla (https://karararama.yargitay.gov.tr/#) bu görüşünden döndü ve bu konuda bazı kriterler belirledi. Bu yazıda, Yargıtay’ın bu iki önemli kararını ve yeni kriterleri inceleyeceğiz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021 Kararı
13.04.2021 tarihli ve 2017/1038 E., 2021/458 K. sayılı kararıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paraların, hangi eşe takılırsa takılsın, kadına ait olduğu yönünde karar vermişti. Bu karar, ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguluyordu. Yargıtay buna ilişkin kararında şu ifadelere yer vererek gerekçesini ortaya koydu: “Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür.” Bu anlayış, özellikle boşanma davalarında ziynet eşyalarının kadına iadesi konusunda önemli bir emsal teşkil etmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024 Kararı: Yeni Kriterler
Ancak, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.04.2024 tarihli ve 2023/5704 E., 2024/2402 K. sayılı kararıyla bu görüşünü revize etti. Yeni karar, düğünde takılan ziynet eşyalarının kime ait olduğuna dair daha spesifik kriterler belirledi ve önceki genel geçer kuraldan sapma gösterdi. Bu kararda, ziynet eşyalarının kime ait olduğunu belirlemede şu kriterler ön plana çıktı:
- Tarafların Arasındaki Anlaşmaya Göre: Eşlerin düğün sırasında veya sonrasında ziynet eşyalarının kime ait olacağı konusunda yaptıkları anlaşmalar da dikkate alınmalıdır. Bu anlaşmalar, yazılı olmasa dahi tanık ifadeleriyle ispatlanabilir.
- Anlaşma Yoksa Yerel Gelenekler ve Örf-Adetlere Göre: Takıların kime ait olduğunun belirlenmesinde, yerel geleneklerin ve örf-adetlerin dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Bazı bölgelerde, takıların hangi eşe ait olduğuna dair yerleşik bir uygulama bulunabilir ve bu durum hukuki değerlendirmede önemli rol oynayabilir.
- Takıların Hangi Amaçla ve Kim Tarafından Takıldığı: Yargıtay, düğünde takılan ziynet eşyalarının hangi amaçla ve kim tarafından takıldığının belirleyici olduğuna vurgu yaptı. Örneğin, damadın ailesi tarafından özellikle damada takılması niyet edilen takılar, kadına ait sayılmayacak, erkeğe ait sayılacak.
- Bir Tarafa Özgü Olması: Ziynet eşyası kime özgü ise örneğin küpe kolye gibi takılar kadına ait sayılacak. Yargıtay bu noktada özgü olma konusunda gerekirse bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirtmiştir.
- Bilirkişi İncelemesi Yapılması: Bilirkişi inceleme neticesinde o şeyin bir eşe özgü olmadığı anlaşılırsa kime takıldıysa ona ait olacağı belirtilmiştir.
- Takı Torbasına Atılan Ziynetin Durumu: Bu noktada son yıllarda düğünlerde genelde takı torbasının kullanılması sebebiyle Yargıtay bu durumda incelemenin nasıl yapılacağını da kriterlere bağlamıştır. Buna göre takı torbasına konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o tarafa verilmiş sayılacak. Her iki cinse özgü olduğu belirlenmiş ise de ortak kabul edilecektir.
Değişikliklerin Sonuçları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2024 kararı, düğünde takılan ziynet eşyalarının mülkiyetine dair hukuk dünyasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Artık her somut olay, yukarıda belirtilen kriterlere göre ayrı ayrı değerlendirilecek. Bu durum, boşanma davalarında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda daha karmaşık bir hukuki süreç anlamına gelebilir.
Sonuç
Yargıtay’ın düğünde takılan ziynet eşyalarının mülkiyetine dair önceki kararından dönerek yeni kriterler belirlemesi, boşanma davalarında taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde yeni bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır. Bu karar, yerel gelenekler, eşler arasındaki anlaşmalar ve takıların takılma amacı gibi unsurların önemini artırmıştır. Eşler arasındaki bu tür uyuşmazlıkların çözümünde, hukuki destek almak ve dava sürecini doğru yönetmek büyük önem taşımaktadır.
Eğer ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda hukuki sorunlar yaşıyorsanız veya bu konuda daha fazla bilgi almak istiyorsanız, uzman bir avukata danışmanız yerinde olacaktır.