Anayasa Mahkemesi Kararı (2019/25604 Başvuru No. – 21.09.2022 Karar Tarihi)
Bugün Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı hakkında hazırlanan bilgi notudur.
Bu karar, özel bir şirket çalışanının işveren tarafından cep telefonu yazışmalarının incelenmesi sonucu iş akdinin feshedilmesiyle ilgili özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyeti iddialarını ele almaktadır.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
Başvuruya konu olayda, başvurucunun iş sözleşmesi işveren tarafından 31.10.2017 tarihinde feshedilmiştir. Feshin gerekçesi olarak aynı işyerinde çalışan başka bir çalışanın (Ö.Ç) telefonunun incelenmesi sonucu elde edilen mesajlar gösterilmiştir. Başvurucu, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek işe iade davası açmıştır. Davada, feshe dayanak yapılan mesajların fesih bildirimine eklenmediği, yazışmaların hayal mahsülü olduğu, şirketin verdiği telefon hatlarının özel hayatta da kullanıldığı savunulmuştur.
Davalı şirket, işten ayrılan çalışan Ö.Ç’ye ait cep telefonunun müşteri iletişim bilgilerine ulaşmak için incelendiğini, başvurucu ile Ö.Ç arasındaki mesajlaşmaların feshe dayanak yapılan içeriklere sahip olduğunu ve hakaret içerdiğini belirtmiştir.
İlk derece mahkemesi, başvurucu ile Ö.Ç. arasındaki yazışmaların haklı nedenle fesih sebebi olabileceğini kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Başvurucu, bu karara itiraz ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf mahkemesi, işverenle çalışanlar arasındaki çalışma barışını bozabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği kararını vermiştir.
Başvurucu, iş arkadaşıyla gerçekleştirdiği telefon yazışmalarının işveren tarafından incelenmesi sonucu iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini iddia ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.
Anayasa Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesi, işverenin işçiye tahsis ettiği iletişim araçlarının denetlenebileceğini ancak denetlemenin sınırlarının net çizilmesi gerektiğini ve çalışanın bu konuda yeterince aydınlatılması gerektiğini vurgulamıştır. İşverenin yönetim yetkisinin sınırlı olduğu ve çalışanın temel hak ve özgürlüklerinin bu yetkilerin sınırlandığı noktada geçerli olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, 4857 Sayılı İş Kanunu’nda işçinin kullanımına sunulan iletişim araçlarının denetlenmesine dair bir düzenleme olmadığı ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, somut olayda iş akdinin feshedilmesine dayanak olarak kullanılan iletişim araçlarının incelenmesinin özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyeti ihlali teşkil ettiğine karar vermiştir.
Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi işverenin işçilere tahsis ettiği iletişim araçlarının denetlenebileceğini ancak bu denetlemenin sınırları ve işçilere uygun şekilde aydınlatma yapılması gerektiğini vurgulamış ve özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar vermiştir.